İslâm Ülkeleri ‘think tank’leri Bağdat’ta
İslâm İşbirliği Teşkilatı (İİT) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nun beşincisi 21 - 22 Şubat 2014 tarihlerinde Irak’ın başkenti Bağdat’ta gerçekleştirilecek.
Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi TASAM’ın inisiyatifi ve koordinesi ile 2010 yılından itibaren İstanbul, Bakü ve Kahire’de dört kez düzenlenen İİT ( İslam İşbirliği Teşkilatı ) Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Forumu’nun beşincisi 21 - 22 Şubat 2014 tarihlerinde Irak’ın başkenti Bağdat’ta icra edilecek.
20 Şubat 2014 Perşembe günü ise Forum çerçevesinde kurulan İSTTP İslam Ülkeleri Düşünce Kuruluşları Platformu Akil Kişiler Kurulu’nun 4. Toplantısı icra edilecek.
Açılış konuşmalarını Irak Başbakanı Nuri El-Maliki, Irak Stratejik Çalışmalar Grubu Direktörü Dr. Wathak El-Haşimi, Konferans Başkanı ve Irak İletişim Bakanı Dr. Torhan M. A. Al Mufti, TASAM Başkanı Süleyman Şensoy, D-8 Genel Sekreteri Seyyid Ali Muhamed Musavi, Türkiye ve İİT Resmi Temsilcileri’nin yapacağı Forum iki gün sürecek.
Ana temasının “İslam Dünyası’nda Çeşitlilik İçinde Birlik: Gücün Kaynağı” olan İslam İşbirliği Teşkilatı Ülkeleri Düşünce Kuruluşları 5. Forumu’nun alt temaları “Tarihî Arka Plan ve Ekonomik, Kültürel, Psikolojik Etkenler”, “İdeolojik ve Teolojik Arka Plan Etkisi”, “Bölge Dışı Güçler Yönetim Dinamikleri”, “İİT Ülkeleri Perspektfifleri; Türkiye, Mısır, Irak, İran, Malezya, Endonezya, Pakistan”, “Bölgesel Referanslarla Yönetim Modelleri”, “Çok Kutuplu Yeni Dünya Sisteminde Özgün Politika Geliştirme Zorlukları” ve “Sistemik/Yapısal Sorunlar, Fırsatlar, İşbirliği” konularını kapsıyor.
TASAM Başkanı Süleyman Şensoy “Güç ve Adalet İnşası Çatışmaların Çözümü”
Şensoy konuya ilişkin yaptığı açaklamada şunları söyledi “Günümüzde İİT ülkelerinin sosyal, ekonomik ve siyasi durumu sorunlarla dolu bir görünüm arz etmektedir. Özgürlükler, refah, adalet, eğitim, çevre ve benzeri açılardan bakıldığında İİT ülkelerinin uluslararası kabul görmüş kriterlerin oldukça gerisinde kaldıkları görülmektedir. İdeolojik, mezhepsel çatışmalar İİT ülkeleri arasında iç ve dış sorunlar yığını haline gelmiştir. Diğer taraftan, iletişim ve ulaşım alanındaki gelişmelerle, demokratikleşme ve küreselleşme, her türden uyuşmazlıkları daha görünür hale getirmiş ve daha önce hiç duyulmamış kimlikleri göz önüne sermiştir. Şehirleşme baskısı altında medeniyetler, ülkeler ve sosyal guruplar arası etkileşimin yoğunlaşmasına neden olan teknolojik gelişmeler, eğitim, iletişim ve ulaşım imkânlarının gelişmesi farklı kimliklerin görülmemiş bir etkileşim içerisine girmesini ve bir arada yaşama kültürünün gelişmesini zorunlu hale getirmiştir.
Sosyolojik bir zorunluluk olarak İslam dünyasında da bir takım ayrışma ve bölünmeler ortaya çıkmıştır. Fakat Hz. Peygamber’in de “Ümmetimin ihtilafı rahmettir” sözleri ile ortaya koyduğu üzere bu çeşitliliğin birlik, karşılıklı hoşgörü ve diyalog içerisinde korunması mümkündür ve tarihî gerçekler göstermektedir ki, bu anlayışın hâkim olduğu dönemlerde İslam dünyasındaki çeşitlilik gerçek bir istikrar, refah ve zenginliğe dönüşmüştür. Üstelik modern ulaşım ve iletişim araçlarının gelişmesi ve ticari zorunluluklar gibi nedenlerden dolayı, bu zorunluluk sadece bir ülke içinde yaşayan farklı kesimler için değil bir bölgede yer alan farklı ülkeler arasındaki ilişkiler açısından da aynı derecede etkilidir. Bu nedenle farklı kesimler arasındaki gerilim ve çatışma ortamlarının derhal ortadan kaldırılması ve bir arada yaşama kültürünün her boyutta “güç ve adalet inşası” temelinde hâkim kılınması gerekmektedir.
Bu perspektifte “5.İİT Üyesi Ülkeler Düşünce Kuruluşları Forumu, İİT üyesi ülkelere, “çeşitlilik içinde birlik” çerçevesinde özgün bir bilinç alanı inşa etmeyi hedeflemektedir.”
Detaylı bilgi ve program için lütfen şu linki kullanınız:
| < Prev | Next > |
|---|
