5. ULUSLARARASI TÜRK-ASYA KONGRESİ, BAŞKANIN SONUÇ DEKLARASYONU

Imprimer

1- “5. Uluslararası Türk - Asya Kongresi”, 3-5 Haziran 2010 tarihlerinde İstanbul’da icra edilmiş, son derece yapıcı ve samimi bir ortam içerisinde cereyan etmiştir.
Kongre, Türk Asya Stratejik Araştırmalar Merkezi (TASAM)  tarafından düzenlenmiş ve “Asya’da Güvenliğin İnşası ve CICA” teması üzerine odaklanmıştır. Kongreye CICA üyesi ülkeler ve Türkiye’den düşünce kuruluşu temsilcileri, diplomatlar, medya mensupları, akademisyenler ve uzmanlar katılmışlardır.


İki gün süren Kongre’de “Uluslararası Güvenlik ve Asya Jeopolitiği”, “Asya’da Güvenlik Kurumları ve Bölgesel Güvenlik Politikaları”, “Asya Güvenliği Üzerinde Asimetrik Tehditlerin Etkileri”, “Enerji İş Birliği ve Enerji Arz Güvenliği Politikaları“, “Asya’da Güven Artırıcı Önlemler ve İş Birliği İmkânları” ve “Yeni Güvenlik Yaklaşımları, Demokrasi ve İnsan Hakları Arasında Denge” başlıklı altı ayrı oturumda sunumlar ve müzakereler yapılmıştır.

2- Kongre sırasında Türkiye ve CICA üyesi ülkelerin düşünce kuruluşları, güvenliğin inşası ve istikrarın sağlanması amacıyla birlikte çalışma kararı almışlardır. Bu kararın 7-9 Haziran 2010 tarihlerinde İstanbul’da gerçekleşecek “3. Asya’da İşbirliği ve Güven Artırıcı Önlemler Konferansı (AİGK/CICA) Zirvesi”ne katılacak Devlet ve Hükümet Başkanlarının da dikkatlerine sunulması ve ilgili kamu otoritelerinin bu süreci desteklemelerinin önemi teyit edilmiştir.

3- 2010-2012 Dönem Başkanlığı sırasında Türkiye’nin, dış politikasının da temel parametrelerini oluşturan “Üst Düzey Siyasi Diyalog”, “Ekonomik Entegrasyon”, “Herkes İçin Güvenlik” ve “Çok Kültürlü Bir Arada Yaşama” ilkelerini CICA ile birlikte çok taraflı bir zemine taşıması beklenmektedir.

4- Asya kıtasının giderek dünyanın jeo-ekonomik ve jeo-politik odağına girmesi ile Asya ülkeleri küresel gelişmelere karşı daha duyarlı hale gelmiş ve bu durumun sonucu olarak, yeni uluslararası denklemlerin şekillenmesinde önemli roller üstlenmişlerdir. Ne var ki, bugün Asya’nın bir takım meydan okumalar ve sorun alanları ile yüz yüze olduğunun kabulü gerekmektedir:
Asya kıtasında ekonomi, siyaset ve güvenlik alanlarında iş birliği için gerekli hukuksal-kurumsal çerçeve henüz oluşturulamamıştır. Bu nedenle Asya ülkeleri küresel sorunlar karşısında birlikte eylem yeteneğinden büyük ölçüde yoksun kalmaktadır.
Asya, kendi sorunlarının üstesinden gelememektedir. Bu durumda, kıta dışı müdahaleler iç siyaset ve güvenlik ile ilgili süreçleri daha da karmaşıklaştırmaktadır.
Asya ülkeleri arasındaki geçmişe dayanan sorunlara ve gerilimlere, geleneksel olmayan tehditlerin eklenmesi (su, çevre, terörizm, doğal afetler, enerji ve gıda güvenliği vb.) kıtada güven ve iş birliğini daha da gerekli kılmaktadır.

5- Asya kıtasında ortak eylem yeteneğine ulaşılması için paylaşılan değerlere, geçmişe dayalı dostane ilişkilere vurgu yapılmalıdır. Asya güvenlik kimliği tanımlanmalıdır. Bu noktada, Asya kıtasında aynı yönde eğilim ve ortak eylem yeteneğine ulaşılabilmesi için ilk adımların, CICA örneğinde olduğu gibi, Kıta içerisinde, Asya ülke ve halkları tarafından atılması gerekmektedir.

6- CICA’nın, örgütsel yapısının yanı sıra üye ve gözlemci sayısı itibariyle bugün geldiği nokta küçümsenemez. Ancak bu örgüt, Kıta ölçeğinde yeterli görünürlüğe sahip değildir. Dış güçlerin Asya kıtası üzerindeki rekabetleri bölge ülkelerinin iç politika ve güvenlik süreçlerini karmaşıklaştırmıştır. Bu nedenle, Asya’ya özgü dinamikleri barındıran bir proje olarak CICA’nın kamuoylarına daha iyi tanıtılması için gerekli kaynak ve altyapı oluşturulmalıdır.

7- CICA, çıkarları birbiriyle çelişebilen, görüşleri kimi zaman zıt ülkelerin bir araya geldiği nevi şahsına münhasır bir kurum olarak güvenlik, istikrar, barış ve refaha katkıda bulunabilecek önemli bir örgüt haline getirilmelidir. CICA, üye yapısıyla ve coğrafi boyutuyla, Asya’daki diğer örgütlere nazaran önemli bir konuma gelmiştir. Bu çerçevede ilerleme sağlamak kolay olmasa da, imkânsız değildir.

8- Asya’daki bölgesel iş birliği mekanizmaları arasında daha yapıcı yeni ilişkiler geliştirilmelidir. AGİT ve Asya’daki diğer örgütlerin faaliyetinin CICA ile uyumlaştırılması, küresel güvenlik ortamını daha da güçlendirecektir. Böylelikle, CICA bünyesindeki süreçler küresel düzeyde finansal kriz alanında G20; kültürel çatışmalar alanında Medeniyetler İttifakı Girişimi’ne; uluslararası güvenlik sorunlarında Birleşmiş Milletler’e somut katkılar sağlayabilecektir.

9- Asya ülkeleri potansiyellerini bölgesel strateji ile tekrar yorumlamalı ve bölgesel çıkarlar için kullanmalıdır. Bölgesel güçler, küresel güçlerle ilişkilerinde ağırlıklarını hissettirmelidir. Bu hususta CICA, örneğin Afganistan’da güvenliğin sağlanması bağlamında önemli rol oynayabilir. Afganistan’daki sorunlar çözülemez değildir. CICA öncülüğünde çok taraflı bir bölgesel iş birliği ile sorunun çözümüne katkı sağlanabilir.

10- Asya, nükleer silahlardan arındırılmalıdır. Aksi takdirde, ülkeler arasında oluşacak ciddi güven problemlerinin önüne geçilmesi mümkün olamayacaktır.

11- Güvenlik, kapsamlı çerçevede, sadece askerî, terörizm, bölücülük, uyuşturucu kaçakçılığı gibi konuları değil, insan kaçakçılığı, çevre, doğal afetler, yoksulluk gibi insani boyutlarıyla birlikte ele alınmalıdır. Ayrıca, tüm bu alanlarla ilgili farklı kurumlar arasında koordinasyon sağlanmalıdır.

12- Güvenliği sağlamak ulusal ve uluslararası alanda faaliyet gösteren tüm aktörlerin görevidir. Herkesin katılımının sağlandığı bir güvenlik anlayışına yaygınlık kazandırılmalıdır. Zira Asya ülkelerinin kaderleri birbirine bağlıdır. Bu hususta güvenlikle ilgili düzenlemelerde sivil toplumun ve düşünce kuruluşlarının katkıları artırılmalıdır. Bu deklarasyonla başlatılan diyalog geliştirilmeli, yeni hedefler eklenerek ilerleme sağlanmalıdır.

13- “Güvenliğin bölünmezliği”, “kapsamlı güvenlik” ve “iş birliğine dayalı güvenlik” gibi ilkeler hayata geçirilmelidir. Özellikle hasım anlayışının bulunmadığı iş birliğine dayalı güvenlik anlayışına yapılan vurgu güçlendirilmelidir. Bunun için, CICA eksenli diyalog ortamında güven ve güvenlik artırıcı önlemlerin geliştirilmesi gerekmektedir. Bu çerçevede, CICA bünyesinde bir “Çatışma Önleme Merkezi” kurulması gündeme alınmalıdır.

5 Haziran 2010, İstanbul

CHAIRMAN’S CONCLUDING DECLARATION FROM THE FIFTH INTERNATIONAL TURKISH-ASIAN CONGRESS

1-    The Fifth International Asian Congress was held in İstanbul on 3-5 June 2010 in a constructive and friendly atmosphere.
The forum was organized by the Turkish Asian Center for Strategic Studies (TASAM) and theme chosen for discussion was “Building Security in Asia and CICA”. Representatives of think tanks, diplomats, media members, academics and experts from Turkey and other CICA member countries participated in the Congress.
During the two-day Congress, presentations and discussions were conducted in six separate sessions under the titles of “International Security and Asian Geopolitics”, “Security Institutions in Asia and Regional Security Policies”, “The Impact of Asymmetric Threats on Asian Security”, “Energy Cooperation and Politics of Energy Supply Security”, “Confidence Building Measures in Asia and Cooperation Opportunities” and “Balance Between New Security Approaches and Democracy, Human Rights.”

2- During the Congress, representatives of Turkey and CICA member countries agreed to work together on building security and ensuring the consistency of efforts. It was also unanimously adopted that this decision be brought to the attention of the Heads of States and Governments who will participate in the “Third Summit of Conference on Interaction and Confidence Building Measures in Asia” (CICA), which will be held in İstanbul, 7-9 June 2010.  It was hoped that the respective public authorities in member states would give their due considerations to this important process.

3- During its CICA presidency of 2010-2012, Turkey is expected to advance to a multi-lateral basis the principles of “High-level Political Dialogue”, “Economic Integration”, “Security for Everyone” and “Multicultural Co-existence” which are also the basic parameters of its foreign policy.

4- With Asia’s gradually becoming the geo-political and geo-economic focus of the world, Asian countries are also more susceptible to global developments. As a result, they have undertaken important roles in shaping the new international equations. However, Asia confronts a number of challenges and serious problems which are in need of closer attention:

• The juridical-institutional framework so essential for co-operation in the spheres of economics, politics and security are yet to be built. For this reason, Asian countries are substantially deprived of the ability to take common action against global problems.
* Asia is not able to overcome its own problems. As a result, outside intervention into domestic politics and security has complicated matters.
• The addition of non-traditional threats (water scarcity, environmental challenges, terrorism, natural disasters, energy, nutritional security, etc.) to existing problems among Asian countries makes mutual trust and cooperation even more necessary.

5- Shared values and traditional friendly relationships should be emphasized in order to enable joint actions. The nature of Asian security should be defined. At this point, first steps to enable joint action and collaboration by Asian countries and people on shared objectives should be taken across the Continent.

6- Both by its organizational structure and the number of it’s members and observers; CICA’s achievements can not be underestimated.  However, this organization has not achieved sufficient international visibility. The competition of outside powers on the Asian continent has complicated both the security and domestic politics of the countries in the region. For this reason, the infrastructure and resources needed should be constructed in order to make CICA better known to the public as a project manifesting the dynamics peculiar to Asia.

7- As a sui generis institution where countries with contradictory interests are gathered, CICA should become an organization that is able to contribute to mutual security, stability, peace and welfare. CICA has reached an important position with its member structure and geographical dimension, compare to other organizations. Within this framework, it is not easy to progress, though it is not impossible.

<<>>

8- New relationships that are more constructive should be developed among the regional cooperation mechanisms in Asia. Aligning other organizations’ activities with CICA would reinforce the global security environment. Therefore, the processes within CICA would contribute to G20 in the field of global financial crisis; to Initiation of Alliance of Civilizations in the field of cultural conflicts; and to United Nations in security issues.

9- Asian countries should interpret their potential within regional strategy and they should use them for regional interests. Regional powers should demonstrate their potential in the relations with global powers. For example, CICA, by contributing to security in Afghanistan may play an important role. The problems in Afghanistan are not unsolvable. Multilateral regional cooperation led by CICA could contribute to the solution of the problem.

10- Asia should be cleansed from nuclear weapons. Otherwise, it would be impossible to prevent the emergence of the serious problems based on mis-trust.

11- Security should be taken into consideration within a comprehensive framework including not only traditional challenges of military conflict, terrorism, separatism and drug trafficking, but non-traditional challenges of the environment, natural disasters, poverty, human trafficking, etc.  Co-ordination should be built among different institutions concerned with these issues.

12- Providing security is the responsibility of all the actors both in the domestic and international arena. A security understanding in which every actor participates should be given currency. Yet, the destinies of the Asian countries are tied to each other. In this case, the contributions of civil society and think tanks in security arrangements should be strengthened. The dialogue initiated with this declaration should be developed and progress should be made by identifying new targets.

13- The principles of “Indivisibility of security”, “Comprehensive Security” and “Security based on Cooperation” should be realized. Especially, the emphasis should be placed on cooperation-based security where the absence of adversarial relationship are desired. In order to realize this objective, security and confidence building measures should be undertaken in an atmosphere of dialogue advanced by CICA. In this framework, the establishment of a “Conflict Prevention Center” within CICA should be placed on the agenda.

5 June 2010, İstanbul